+90(216) 370 71 70 - +90(216) 305 05 72

Akıl Hastalığı Sebebine Dayalı Boşanma Davası

Akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davası TMK. Madde 165’de düzenlenmiş bir özel boşanma sebebidir.

 

Aile düzenini korumak hukuk sistemimizde temel ilke olarak kabul edildiğinden, eşlerden birinin akıl hastası olması boşanmak için tek başına yeterli bir sebep olmayıp, ayrıca ortak hayatın taraflar için çekilmez hale gelmiş olması da gereklidir. Eşlerden birinin sadece hasta olması boşanma için yeterli görülmemektedir.

 

Bu sebebe dayalı boşanma davasında davanın kabulü için zorunlu diğer bir unsur ise hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesidir. Hastalığın iyileşme olanağı bulunduğunda iyileşme sürecinin uzun olup olmamasına bakılmaksızın dava reddedilmektedir.

 

Akıl hastalığının iyileşmesinin mümkün olmaması ve bu hastalığın ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması davanın kabulü için zorunludur.

 

Akıl hastalığının evlenmeden sonra meydana gelmiş olması şarttır. Akıl hastalığının evlenme akdi kurulurken mevcut olması halinde evlilik, taraf ehliyetinin (ayırt etme gücünün) olmaması nedeni ile başından itibaren mutlak butlanla batıl olacaktır.

 

Dava açılan eş davadan önce vesayet altına alınmış ve kendisine vasi tayin edilmiş ise mahkemede bu eşi vasi temsil eder. Fakat vasinin hakim huzurunda “boşanmayı kabul” şeklindeki irade beyanı boşanma isteğinin şahsa bağlı haklardan olması nedeni ile sonuç doğurmaz. Hakim yargılamaya devam eder ve boşanma sebeplerinin mevcut olup olmadığını araştırır. Dava açılan eşe vasi tayin edilmemiş ise hakim kayyum tayinine karar verir ve tayin olunan kayyum tarafından hasta eş temsil edilir.

 

Akıl hastası olduğu resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmiş olan eşe karşı genel boşanma sebebi olan şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılamamaktadır. Zira şiddetli geçimsizlik sebebi olarak gösterilen ve evlilik birliğini temelinden sarstığı iddia edilen davranışların, kusurlu olduğu iddia edilen tarafın iradi davranışları olması gerekir. Oysaki akıl hastası olan kişinin davranışlarının iradi olmasından söz edilemeyeceği için, bu sebeple açılan dava da reddedilmektedir. Ayrıca akıl hastası olan eşe karşı yöneltilen manevi tazminat talebi içeren davalarda da mahkeme yine davranışların iradi olmaması ve sadece iradi davranışların manevi tazminata sebep olacağı gerekçesi ile bu yöndeki talepleri de reddetmektedir.

 

Şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı olarak açılan davanın ıslah edilerek akıl hastalığı sebebine dayandırılması mümkündür. Islah harca tabi olmadığı gibi karşı tarafın kabulüne de bağlı değildir. 01.10.2015

Av. Beyhan AKBAŞ